Kalite Yönetim Sistemi uygulamasına ve operasyonuna yatırımda bulunanlar, başlangıcını anlamanın özellikle de sertifikanın ilk çıktığı tarih olan 1987 sonrasında doğanlar olduğu düşünülürse, daha etkili uygulayıcılar olmak için gerekli becerileri arttıracağını görebilirler.
Bu makalede ISO 9000 kalite standartlarının ve serinin en önemli ve mevcut kullanımda en yaygın olarak kabul edilen Kalite Yönetim Standardı olan ISO 9001’in öncüllerini ve geçmişini öğreneceksiniz.
İkinci Dünya Savaşı Avrupa’nın çoğunu yıktı. “Birleşmiş Avrupa Devletleri” fikri, ilk olarak Winston Churchill tarafından 1946 yılında öne sürüldü.
Anlaşmalar olgunlaşıp ülkeler yeninden kuruldukça, işletme açısından ülkeler arasında uyumlu olmayan yönler olduğunu gördüler. Kalite standartları oldukça çeşitliydi. Tek bir standart ihtiyacı ise bugün ISO 9001 olarak bildiğimiz standardın ortaya çıkmasına neden oldu.
Kalitenin kurucu babaları, bağlayıcı olmayan bir kalite standardı oluşturmak için Uluslararası Standartlaştırma Organizasyonu ile anlaşma sağladı. Şimdi bilindiği şekliyle ISO, bu gibi standartları yazma işiydi. Film makinalarını hatırlayanlar boş filmler için ISO 100 ve ISO 200 standartlarını hatırlayacaktır.
Evrensel kalite standartları oluşturmak için 1979 yılında Teknik Komite 176 (ISO/TC 176) oluşturuldu. İngiliz Standardı BS5750 dayanan ISO 9000 ilk olarak 1987 yılında sunuldu. ISO 9000 kılavuz doküman olacak şekilde “kalite kontrol standardı” olarak ifade ediliyordu. Gerçek sertifika standartları üç bölüme ayrılıyordu:
MIL-Q-9858 ve MIL-I-45208 gibi esnek olmayan askeri kalite standartlarının zorluklarını yaşayanlar bu standartları, örgütsel yapı ve ihtiyaçlara uyacak bir kalite sistemi tabanını oluşturacak devrim niteliğinde yeni bir araç olarak gördü.
Erken dönemde benimseyenler “ne yaptığını yaz, yazdığını yap ve bunu yaptığından emin ol” sloganını standardın kolay anlaşılır özü olarak oluşturdu.
“Ne yaptığını yaz”, dokümantasyon süreçlerini ve örgüt içerisinde etkileşimleri ifade eder. “Yazdığını yap”, ürünleri ve hizmetleri gerçekleştirmek için yapılması gerekenleri ve istenen sonuçların ortaya çıktığından emin olmayı ifade eder.
“Yaptığından emin olun”, bugünkü QMS denetlemesini ifade eder.
Yani devam eden süreç içerisinde, süreçlerin amaçlanan kullanım için etkili olduğundan emin olmak ve operatörün yetkinliğini doğrulamak için gerçekleştirilen proaktif denetimler gerçekleştirmektir.
Eğer standart ilk olarak tüm Avrupa’ya evrensel olarak uygulanma niyetini taşıyorsa, örgütlerin bu standarda uymak için hangi mekanizmalara ihtiyacı var? Standartların versiyonunu/çevirisini kontrol eden hükümet kurumları polislik fonksiyonunu almak istemiyor. Bu da sertifika kurumlarının ortaya çıkmasına neden oldu.
İlk aşamalarda Amerikan Denizcilik Bürosu (ABS) ve Det Norske Veritas (DNV), denizcilik araçlarını sertifikalandırmak için ana işletmelerine ISO 9000 sertifika verme hizmetlerini eklediler. Ulusal akreditasyon kurumları, sertifika veren şirketlerin standartla uyum gösteren bireysel şirketleri denetlemesi ve bu şirketlere uyum sertifikası vermesi için akreditasyon sistemi oluşturdu.
Bu aşamadan sonra büro denetim süreci, ilk sertifikalandırma, periyodik gözlem denetimleri, üç yıllık yeninden sertifikalandırma ve geçiş sertifikaları mevcut resmi uyum sürecine dönüştür.
1990lı yıllarda ISO 9000 standardının benimsenmesi ve uygulanması patlama yaşadı. Evrensel olarak kabul edilmesinden dolayı danışmanlık firmalarının ve sertifika hizmetlerinin sayısı arttı.
Daha sonra ise tüm endüstriler bu standardı onaylanmış tedarikçi olmak için temel referans olarak benimsemeye başladı.
Standardın yaygın olarak uygulanmasıyla profesyonel örgütler ortaya çıktı ve sadece kalite yönetimi konusuna odaklanan konferanslar düzenlendi. TC 176, uygulama teknikleri ve denetleme uygulamalarına dair devasa veriler topladı.
Aynı zamanda farklı ülkelerde, endüstrilerde ve örgütlerde uygulandığı için 1987 standardının çelişkilere ve kafa karışıklığına neden olduğunu buldular.
Erken dönemde benimseyenler “ne yaptığını yaz” maddesini yorumlarken zorlanıyor ve örgütteki her şeyi belgeliyorlardı. Sonuç olarak birçok örgüt kullanım kılavuzları, prosedürler ve formlardan oluşan kağıt depoları haline geldi.
TC 176’nın yaklaşık her beş yılda bir standardı gözden geçirme planı vardı. Ama ele alınacak veri miktarı ve yorumlama ve kabul kriterleri konusunda farklı fikirler bunaltıcı hale geldi.
Tüm tartışmanın standartla ilgili olan “sürekli” ve “devamlı” kavramları etrafında döndüğü bir oturumda bulundum. Bu kelime ne Almancaya ne de Fransızcaya tam olarak çevrilebiliyor.
TC 176 sürekli iyileşme sürecinin sonuçları aşağıdaki revizyonlara neden oldu:
Farklı istatistikler olsa da 2014 yılının sonunda dünya çapında 190+ ülkede 1,3 milyon ISO 9001 sertifikası bulunmaktadır.
Geçmişini daha iyi anlayarak bazılarınız 2020 revizyonuna daha fazla katkıda bulunabilecek girdiler sağlayabilir.
ISO 9001’in her revizyonu kalite yönetimi araçları yerine örgütün başarısına odaklanmaktadır. İşletme başarısına ne kadar katkıda bulunursak Kalite Yönetim Sistemlerine yapılan katkı da o kadar değerli olacaktır.
© 2015-2024 SNG Kalite. Tüm hakları saklıdır.
Bu konu hakkında düşüncelerinizi paylaşın